Birer birer sayalım mı?

Konservatuvarlar, orkestralar, (solistleriyle – koristleriyle – orkestralarıyla – baleleriyle) Devlet Operaları, Türkiye'nin her yanına yayılmış sahneleriyle Devlet Tiyatroları, Atatürk'ün 1936'da kurdurduğu Ankara Devlet Konservatuvarı'nın hiç yoktan varettiği mucizevî sonuçlardır.

Bu kurumların yetiştirdiği, dünya standartlarında eserler veren bestecilerimiz vardır; dünyanın her yerinde konserler veren ve ayakta alkışlanan şeflerimiz – müzik topluluklarımız - piyanistlerimiz - kemancılarımız - vb. sanatçılarımız vardır.

Kervan yürüyor...

Bu gerçeklikleri görmek istemeyen bazı kötü niyetliler, bir yandan "Atatürk'ün musiki devrimi çöktü" diye yazı yazmakta, bir yandan da, bu devrimin öncüsü beş besteci için kullanılan "Türk Beşleri" sözüne kafiye düşürmek için, hiç de zeka ürünü olmayan çirkin bir sözcük kullanmaktalar.

Bu bestecilerimizin hiç bir eserini dinlemediklerini söyleyen ve yazabilen bu ünlü kişiler, kendileri için taşınan olumlu düşünceleri yok etmişlerdir. Yazık!

Ve Atatürk devrimleri yürüyor: Binlerce sanatçısıyla, yüz binlerce destekleyicisiyle...

4.1.2011

İlginizi çekecek, öneririm:
Ulvi Cemal Erkin, Köçekçe Dans Suiti