Eser, Besteci, Solist Aratın: | |
|
Fazıl Say, İstanbul Senfonisi Op. 28Eser Açıklaması
Fazıl Say'ın izlenimci yapıdaki İstanbul Senfonisi adlı eseri Konzerthaus Dortmund'un siparişi üzerine 2008–2009 yıllarında bestelenmiştir. İstanbul Senfonisi'nin ilk seslendirilişi 13 Mart 2010'da Dortmund'da Howard Griffiths yönetimindeki WDR Köln Orkestrası tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu konserde solist olarak Burcu Karadağ (ney), Aykut Köselerli (vurma sazlar) ve Hakan Güngör (kanun) solist olarak yer almıştır. Eserin Türkiye'deki ilk seslendirilişi ise 25 Aralık 2010'da Gürer Aykal yönetimindeki Borusan Filarmoni Orkestrası tarafından gene aynı solistler eşliğinde gerçekleştirilmiştir.
Bölümler Senfoni yedi tepeli İstanbul'a atıfta bulunarak yedi bölümden oluşur. I. Nostalji II. Tarikat III. Sultan Ahmet Camii IV. Hoş giyimli genç kızlar Adalar vapurunda V. Haydarpaşa Garı'ndan Anadolu'ya gidenler üzerine VI. Âlem gecesi VII. Final I. Nostalji İstanbul Senfonisi, gecenin buğusunda Marmara Denizi dalgalarının kıyıda sakince hışırdaması ile başlar. Nitekim, bu deniz seslerini eserin en sonunda tekrar duyarız. Şöyle ki, yedi bölümlü senfoni, denizden çıkıp İstanbul'u anlatır ve biterken tekrar denize döner. "Nostalji" bölümünde, geçmişin izinde denizin hışırtıları eşliğinde hayallere dalarız. 1940'lardayızdır belki... Orhan Veli İstanbul'u dinliyordur... Ya da 1920'ler.. Dalmış gitmişizdir. Hayallerdeyizdir... Gecenin bir vakti loş deniz hışırdar ve senfoninin hicaz makamındaki ağır ana teması başlar. Ney ve kanun da orkestranın şarkısına uzaklardan dokunur. Müzik ve görüntüler kararmaya başlar. Bizlerse hayal içinde hayallere dalarız. Karanlığın içine gömüldüğümüzde, zamanda yolculuk gibi, 1453 yılına gideriz: "Fetih" günüdür! Davullar, trompetler, gümbürtüler, patlamalar, etraf savaş alanıdır... Mehter takımı duyulmaya başlar: Ceddin Dede! Kudümler vurur. İstanbul'un yaşadığı en hareketli gündür. Osmanlı ve Bizans savaşmaktadır. Sonra tekrar uyanılır ve gecenin karanlığına, hicaz şarkıya dönülür. Deniz hışırdar. Biz hayaller içinde hayallerdeyizdir... II. Tarikat Bu bölümde tarikatların karanlık yüzü ve fanatizm anlatılır. Dinin siyasi emellere alet edilmesine duyulan öfke ve din sömürücüsü tarikatların büyük otoritesi, bu hızlı bölümü oluşturan karanlık ve gergin notaları oluşturmuştur. Bu notalar aslında onların öfkesi, "din ve para" konusudur. Ve bir ritimden yola çıkar öfkenin müzikteki kurgusu... "La ilahe illallah" diye "zikir" edenler akla gelir... Ritim müziğidir. Ritim melodisidir. Besteciye göre, yüzyıllardan beri gelen ileri Mevlevi ve Bektaşi müzik kültürlerinin çok gerisinde, "arkaik" denebilecek bir müziktir günümüz zikirlerindeki ritim melodileri... "La ilahe illallah" cümlesinin salt ritmi bu bölümün ana fikridir. III. Sultanahmet Camii Dinin siyasi emellere alet edilmesini "Tarikat" bölümündeki karanlık notalarla duyduktan sonra, bu bölümde "apaydınlık" bir İslam şaheseri anlatılır: Sultanahmet Camii. Besteci için camilerin en güzeli, en huzurlusu, en muhteşemidir. Orada olmak büyüleyicidir, metafiziksel boyutta salt benlik uzlaşısıdır, meditasyon gibidir. Ney ve kudüm segâh makamından anlatmaya başlar. Orkestra ardından genişleyerek büyür. Caminin evrene yükselmek isteyen, uhrevi, hüzünlü teması hissedilir. IV. Hoş giyimli genç kızlar Adalar vapurunda Kanun, Adalar vapuru güvertesindeki yakışıklı delikanlıdır. Flüt, obua, klarnet ve fagot, yakışıklı delikanlının ilgisini çekmeye çalışan hoş giyimli genç kızlardır. Tuba, vapur düdüğüdür. Mutlu ve güneşli bir yaz sabahıdır. Kızlar, delikanlı uğruna kavgaya tutuşur. V. Haydarpaşa Garı'ndan Anadolu'ya gidenler üzerine Bu bölüm, bir nevi, Nâzım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları eserine arka plan müziği gibidir. Gece treni yola koyulur. Tren yolculuğu yapanlar hayaller kurar. Yolculuk hayallerdir. Lokanta vagonunda yeni evli bir çift hayallere dalmıştır. Ötede dalıp gitmiş âşık bir adam vardır. Aşk'tır sezi… Sağımızda deniz vardır. Vurma sazlardan rayların seslerini duyarız. Trompetler tren düdüğü seslerini verir… Bir başka masada dertli bir adam vardır. Trombon onun temasını karanlıktan verir. Sonra tekrar diğer masalara döneriz. Ray sesleri ve ray ritimleri eşliğinde dertli adam, âşık adam, yeni evli çift, herkes bir aradadır. VI. Âlem gecesi Gecenin ışıklarında bir İstanbul sokağı... Uzun kanun taksimi yoğun senfoniyi rahatlatır. Kanun bitince danslar başlar. Bir yerde "Dök Zülfünü Meydane Gel" şarkısının bir benzerini işitir gibi oluruz. Ardından tüm süratiyle bir "köçekçe" başlar. Köçekçe büyük bir gürültüyle kesilir. Sulukule'nin ışıklı sokaklarında körkütük sarhoşuzdur. Kanun, "Dök Zülfünü Meydane Gel"i çalamayacak kadar sarhoştur. Gecenin ışıklarında bir İstanbul sokağı... VII. Final Ve günümüz... Bugün! Dertli insanlar. 15 milyon nüfuslu mega-metropol İstanbul. Romantizmin, yaşamın kalmadığı, stres, sıkıntı, bunalım ve hayalsizliğin hâkim olduğu rengi algılarız. Üç kere sağır edici mertebede patlar orkestra. Sıkıntılı melodiler kasvettir. Müzik kaçmaya çalışır. Patolojik enstantaneler gibi, bir foto flaş hızında gözümüzün önünden senfoninin tüm bölümlerinden temalar geçer: "1453" kudümleri, "la ilahe illallah" ritimleri, "Caminin hüzünlü teması", "hoş giyimli bir genç kız", trendeki dertli adam"... Ve başladığımız noktaya, gecenin karanlığına, hayallerimize döneriz birden... Hicazdır, şarkıdır. Nostaljidir. Yine dalgalar hışırdamaya başlar. Denizden gelen İstanbul Senfonisi, biterken denize dönerek kaybolur. Bu yazının telif hakkı Klasik Notları sitesine ait olup, KlasikNotlari.com klasik müzik sitesinden alınmıştır. Takip edilmekten korkmuyoruz!.. Takip için tıklayın: twitter.com/klasiknotlari Fazıl Say'ın Eserlerinden Başka Örnekler İlgili Yazılar
Sevebileceğiniz Başka Eserlerden Rastgele Birkaçı
Referans bilgisi: "Fazıl Say, İstanbul Senfonisi Op. 28", 2011 , Klasik Notları sitesi, http://www.klasiknotlari.com/tr/238/Fazil Say Istanbul Senfonisi Op 28.html Sayfayı Paylaşayım Klasik Notları Sitesi klasik müzikte kim kimdir, hangi dönem bestecilerinin eserleri nelerdir, hangi solistler ne virtüözüdür, kaliteli müzik nedir ne değildir... Konserlerde hangi abiye giysiler giyilir, altın elmas nasıl mücevherli takılar takılır!... Bestecilerin hayatları nasıldır, besteleri ne zaman yazılmış, nasıl ve neler ifade etmektedir, neden, niye, niçin gibi sorular için bir kaynak olma amacındadır. |
Web sitemizde ilgilenebileceğiniz klasik müzik konulu teklifler
yayınlanıyor.
Ad blocker eklentinizi bu site için devre dışı bırakarak indirimli ses sistemi, CD ve plak tekliflerini görebilirsiniz.
| |||||||
© 2009-2024 Klasik Notları | Klasik Müzik Sitesi | www.klasiknotlari.com | |||||||||